YIKILACAK BARAJLAR VAR!

Sizlere bu iki anlamlı cümle etrafında meramımızı anlatmaya çalışacağım.

2021 yılı ağustos ayında öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanları için zül addedilecek bir uygulama yürürlüğe sokulmak istenmiş, haftada 2 kez PCR dayatması getirilmişti. Daha kararın dumanı üstünde iken sivil itaatsizlik eylem kararımızı alıp, dayatmaya boyun eğmeyeceğimizi deklare etmiştik. O süreçte binlerce eğitim çalışanı ile görüşme yaptık ve birçok değerli insanla tanışma imkânı bulduk.

O günlerde yaptığım telefon görüşmelerinin birinde Kahramanmaraş’tan bir öğretmenimiz aldığımız bu eylem kararının küreselcilerin dikkatini çekeceğini dolaysıyla önümüze engellerin konulabileceğini belirtmişti.

Küreselciler gibi hasmı olur da insan mutlu olmaz mı?

İlginçtir, o dönem yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde yüzde 1 ucubesi icat edilerek ve memur sendikalarının örgütlenmesine darbe vurulmak istendi. Yürürlüğe girmeden Danıştay tarafından iptal edilen bu uygulama aradan bir yıl geçtikten sonra maalesef TBMM marifetiyle kanunlaştırılarak yürürlüğe konuldu.

Yeni fikirlerin, yeni filizlerin neşvünema bulmasına engel olan bu uygulamayı, şahsen ben fırsat olarak görmekteyim. “Benim irademe ipotek konulmasına rıza göstermem!” diyecek yürekli duyarlı çalışanlarımız olursa bu ülkenin sırtı yere gelmez. Kanaatim o ki; kamu çalışanları barajı geçemeyen sendikaları baraj üstüne taşıyarak iradelerine ipotek konulamayacağını göstererek tarih yazabilme imkânı buldular.

Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethetmeden evvel esnaf ziyaretinde birbirini düşünen tüccarları görünce fethin yakın olduğuna nasıl kani olduysa; kamu çalışanlarının barajı yıkacak feraseti göstermesi temennisi yeni fetihlerin kapısını aralayacaktır bizlere…

Bizler sendika olarak kamu çalışanlarına alternatiflerin olabileceğini, söylenmemiş olanı ya da söylenmesi istenilmeyenlerin söylenmesini sağlamak için tüzel kişilik olarak mücadeleye devam edeceğiz! Mevcut durum, takdir edersiniz ki bizim ayıbımız değil. Mutabakat toplantısında yetkili sendika temsilcisinin bu ucube barajı savunma gayretini görünce başkası adına utanma duygusunu da yaşadım.

Bu kanun; kamu çalışanlarının nasıl bir sendika ve STK arzuladığını görmek adına mükemmel bir skala oldu. En nihayetinde Anayasa Mahkemesi’nden döneceğine emin olduğum bu kanuna karşı, sahada beklediğim tepkinin de yeterli olmadığını üzülerek müşahede ettim. Meslektaşlarımızın büyük bir kısmının aylık 250 TL için eleştirdikleri ve yetersiz buldukları sendikalara güç katmaya devam ettikleri gerçeğini de vurgulamak isterim.

Bir hayal edin hele!

Sendikaların üye sayılarının tespit edilip kayıt altına alındığı 2023 Mayıs ayında hiçbir sendika baraj altında kalmamış olsaydı. Bu ülkede, bu reaksiyonu gösteren kamu çalışanlarının karşısında hangi adaletsizlik barınabilirdi? Adaletsizliğin karşısında tepkisiz sessiz kalmanın utancını yıllar sonra yaşamayasınız diye biraz erken davranmanız isabetli olacak memur kardeşim. Kendinizi içinde huzurlu ve güvende hissedeceğiniz bir sendika illaki bulacaksınız.

Üyeliği bu kalabalık etkisiz sendikalarda olan memur kardeşlerimiz, istifa gerekçelerini sendika yönetimlerinize ileterek; görüş, öneri ve fikirlerinizle destekleyebileceğiniz bir baraj altı sendika bularak üye olmalısınız! “Bir benim tepkimle ne değişecek ki?” demeyin! Sahanın fikir işleri ve temsilcileri asıl sizlersiniz. Mahkeme kararını vermeden önce siz kararınızı verin. Onlar çok kalabalık ve büyük demeyin!

Kuşların filleri yeneceğine inanmıyorsan neden fil suresini okuyorsun hafız? [D. Cündioğlu]

Akif KETEN

MaarifSen Genel Sekreteri