Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara 6 °C
Hafif Yağmurlu

21. Yüzyılda Öğretmen Olmak

05.12.2020
A+
A-

Günümüz dünyasında eğitimde en son verilmesi gereken şeyin bilgi olduğunu, bilgiyi anlamlandırabilme, kullanabilme, önemli ve önemsiz olanı ayırt edebilme ve bu bilgileri dünya ile ilişkilendirebilmenin önemli olduğunu ifade etmektedir.

21. Yüzyılda Öğretmen Olmak

21.yüzyıldaki toplumsal, ekonomik, siyasi ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak ihtiyaç duyulan birey niteliklerine ilişkin beklentilerin değiştiği görülmektedir. Bunun yanında bu değişimler eğitim sistemlerini de etkilemekte, bireylere kazandırılması gereken bilgi, beceri ve yeterliklerde zorunlu bazı değişimler yapma durumu ortaya çıkmaktadır. Harari (2018)

Günümüz dünyasında eğitimde en son verilmesi gereken şeyin bilgi olduğunu, bilgiyi anlamlandırabilme, kullanabilme, önemli ve önemsiz olanı ayırt edebilme ve bu bilgileri dünya ile ilişkilendirebilmenin önemli olduğunu ifade etmektedir. Bunun yanında insan hayatının öğrenme evresi ve onu takip eden çalışma evresi mantığının değişeceğini öne sürmektedir. Diğer taraftan okulların teknik becerilerden ziyade yaşam becerilerine ağırlık vermesi gerektiğini, böylece değişimle başa çıkabilen bireyler yetiştirmenin geçmişe göre daha önemli olduğunu belirtmektedir. Bu ifadeleri destekleyecek biçimde Kenan (2005) 21.yy’da eğitimin bazı gelişmelerin okulları temelden etkileyeceğini ifade etmektedir. Bu gelişmeler; teknolojik ilerlemeler, dünyadaki siyasi gelişmeler, ekonomik değişimler, kitle iletişim araçlarının gelişmesi, küreselleşme ve çok kültürlülüktür. Bu bağlamda öğrencilerin dünyadaki olayları yorumlamaları, özgün fikirler ve ürünler üretmeleri, kitle iletişim araçlarını tanımaları ve farkındalık oluşturmaları, farklı dil ve kültürler ile bir arada yaşayabilmeyi öğrenmeleri gerekecektir.

World Economic Forum [WEF] tarafından gelecekte bireylerin sahip olmaları gereken beceriler tespit edilmiştir. Bunlar karmaşık problem çözme becerisi, analitik ve eleştirel düşünme becerileri, yenilikçilik, yönetim becerileri, kişiler/birimler arası koordinasyon becerileri, duygusal zekâ, değerlendirme ve karar alma becerileri, hizmet odaklılık, müzakere becerileri, bilişsel esneklik becerileri olarak belirlenmiştir (Gray, 2016).

21. Yüzyıl Beceriler Çerçevesi (P21)

Partnership for 21st Century Skills (P21) yeterlik ve beceriler çerçevesinde üzerinde en çok inceleme yapılan ve kabul gören beceriler çerçevesinin başında gelmektedir. P21 beceriler çerçevesi, Amerika’da farklı şirket ve derneklerin bir araya gelerek oluşturduğu bir beceriler çerçevesidir (ör. Cisco, Apple, National Education Association). Oluşturulan bu beceriler çerçevesi öğrencilerin mesleklerinde ve yaşamlarında gerekli olan yeterlikleri ve özelliklerini tanımlamaktadır (Voogt ve Roblin, 2012). Bu çerçevede anaokulundan lise son sınıfa kadar öğrencilerin sahip olması gereken temel yeterliklere vurgu yapılmaktadır. Bunun yanında P21 beceriler çerçevesi farklı çalışmalarda referans alınmış ve genel kabul görmüştür (Beers, 2011; Brown, 2018; Lamb ve diğerleri, 2017; Partnership for 21st Century Skills, 2009).

 21. Yüzyıl Öğretmeninin Özellikleri

Hızla değişen toplumun; dünya gerçeklerine ayak uydurabilmesi, iş gücü verimliliğini artırabilmesi, eğitimin iktisadi ve politik düzenlemesinin yapabilmesi için öğretmen rolleri ve yeterlilikleri de çağın koşullarına göre değişebilmektedir. Yeni yüz yılın getirdiği değişiklikler toplumun bu değişiklilere ayak uydurabilmesini zorunlu kılmış ve çağın gerekliliğine göre daha nitelikli öğretmen yetiştirilmesi ihtiyacını ortaya çıkarmıştır (Kazu ve Yenen, 2014).

Geçmişi öğreten, bugünü geliştiren, geleceğe yön veren, öğrencilere çeşitli bilgi ve becerileri kazandıran, onlara kılavuzluk eden öğretmenler; eskiden bilgiyi sadece aktaran kişiler olarak tanımlanmaktaydı. Yine bazı tanımlamalara göre öğretmen; bazen proje seçen, eylem planı hazırlayan bir “mühendis”, bazen öğrencilerle iletişim kurabilip rol model olan bir “sanatçı”, bazen de sorunlara etkin çözümler bulabilen, yöntem ve teknikleri etkili bir şekilde kullanabilen bir “uzman” olarak tanımlanmaktadır (Güneş, 2016).

Modern toplumlar artık bilgiye erişim ve öğrenme araçlarına teknoloji sayesinde erişimin kolaylaşması üzerine geleneksel öğretmen algısından vazgeçmiş, yeni tanımlamalar yapma ihtiyacı duymuştur. Bu yeni modern algı, öğretmenleri; öğrencilere kılavuzluk yapan, sorgulamayı, eleştirel ve yaratıcı düşünmeyi öğreten, teknolojik araçları kullanarak öğrencilerin yeni bilgi ve beceriler elde etmesini sağlayan yeterliliklere ve rollere sahip yetişkinler olarak tanımlamıştır (Aydeniz, 2017).

Son 200 yüz yılda şekillenen sanayi dönemi eğitim paradigmasıyla yetişen bireylerin, özellikle de çocukların; kendi enerjisini kendi üretebilen ve karşılıklı veri paylaşımı yapabilen cihazların kullanımı noktasında bilgi ve becerilerle donatılması gerektiğini ifade eden Howard Gardner da, aslında 21. Yüzyıl becerilerini vurgulamaya çalışmıştır. Bu açıdan bakıldığında bu yüzyıl da hayatta kalabilmek ve çağı yakalamak için “yaratıcılık”, “eleştirel düşünme”, “problem çözme” ve “evrensel okuryazarlık” gibi öne çıkan 21. Yüzyıl becerilerinin bireylere kazandırılması önemli bir husustur (Akgündüz, Aydeniz, Çakmakçı Çavaş, Çorlu, Öner ve Özdemir; 2015).

Öğretmen; mesleki, kültürel ve pedagojik alan bilgisine sahip; öğrenci ile etkili iletişim kurabilen, öğrencilerin ihtiyaçlarına göre öğrenme ortamını ve şekillerini düzenleyebilen, çağdaş öğretme yöntem ve tekniklerine sahip olmalıdır. Eğitim sisteminin temel taşı olan öğretmen; 21. Yüzyıl becerileri ışığında hazırlanan müfredatların yorumlanmasında, uygulanmasında ve öğrenci üzerinde etkilerinin değerlendirilmesinde en temel sorumluluğa sahip paydaşlardan biridir. Gelişen dünyada öğrencilerin sahip olması gereken becerilerin üst düzey beceriler olması gerekliliği açısından bakıldığında, öğretmenlerinde bu paralel de bu yeterliliklere sahip olması gerektiği şüphe götürmez bir gerçektir.

21. yüzyılın öğretmenlerinden beklenen geçmişe göre daha farklıdır. Öğretmenler sınıfındaki tüm öğrencilerin öğrenme-öğretme süreçlerine katılımından sorumlu kişileridir. Bu katılımı belirleyenler öğretmenlerdir. 21. yüzyıl öğretmeninin aşağıdaki niteliklere sahip olması gerekmektedir:

1. İnsanoğlunun ne yapacağı ve nasıl davranacağı önceden bilinemez. Bu nedenle, öğretmenin en önemli öğretim materyali kendisidir. İyi öğretmen aslını bozmayan, var olan olanakları geliştiren, değiştiren, mevcut durumu yeni durumlara uyarlayandır. Ayrıca olası riskleri karşılamaya hazır bir durumdadır.

2. Sorunlu ve karmaşık ilişkilerin olduğu okul ortamlarında, öğretmenler cesaretli, sağlam ve net duruşu olan bireyler olmalıdır.

3. Öğretmen sınıfta bir aktör gibi konunun içeriğine göre gerekli düzenlemeleri yapmalı ve sürdürmelidir. Öğretmenin yeni rolü, öğretimin hedeflerine göre öğrenme ortamını düzenleyendir.

4. Öğretmenler toplumun yetkin bir üyesi olarak sadece haklara sahip birer yurttaş değildirler, toplumdaki her sorun ve düzensizliğe karşı duyarsız kalmayan, onlara müdahale etme sorumlukları vardır (Pettersson vd., 2004).

5.21.yüzyılda eğitimde merkeziyetçi yapıdan uzaklaşma eğilimi yaygınlaşmaktadır. Tüm düzeylerdeki okullarda, okul temelli program geliştirme anlayışı öne çıkmaktadır. Bu nedenle, öğretmenlerin program geliştirmeye yönelik bilgi, ilgi ve becerileri artırılmalıdır (IBE, 1998; Collwill ve Gallagher,2007).

6. Öğretmenler sadece eğitim programının uygulayıcıları değil, programın etkililiği için eğitim programının yenilenmesi ve değiştirilmesi çalışmalarına etkili olarak katılan kişiler olmalıdır (IBE,1999).

7. 21.yüzyıla ve bu yüzyılın taleplerine öğretmenlerin hazırlanması gereklidir. Çünkü öğretmenler değişikliklerin ilk etkilediği kişilerdir. Eğitim programını yenileme çalışmalarında öğretmenlerin etkili ve gönüllü olarak sürece katılmalarının sağlanmasında, nitelikli öğretmen eğitimi temeldir(IBE, 1998).

Öğretmenlik en zor ama manevi olarak da en doyurucu mesleklerden birisidir. Etkin öğretmen olmak ise hiçbir zaman kolay değildi, hızla değişen ve globalleşen dünyada da kolay olmayacaktır. Geleceğe hazırlanan çocuklarımızın gelişiminde, hayata bakışlarında derin izler bırakan öğretmenlerimiz  yeniçağda kendilerine yeni yetkinlikler eklemelidir. 

Peki çağımız öğretmenler hangi özelliklere sahip olmalıdır?

1. Yaşam boyu öğrenci olmalı.

Öğretmenin hem kendi alanındaki yenilikleri takip etmesi hem de yöntem ve teknikler açısından kendisini yenilemesi önemli. Bu konuda sınır yok. Okuyacak bir sürü kitap, izleyecek bir sürü video, takip edecek bir sürü web sitesi var. Yoğun tempo arasında bunlara vakit ayırmak zor olsa da fark yaratabilmek için kendini devamlı yenilemek şart.

2. Değişikliklere ve yeniliklere kolay uyum sağlamalı.

Öyle hızlı bir çağda yaşıyoruz ki hayatımızla birlikte okul hayatı da hızla değişiyor. Okul hayatının son 10-15 yılını gözünüzün önüne getirin ve nelerin hayatımıza girdiğini düşünün. Akıllı tahtalar, akıllı cihazlar, sosyal medya, dijital eğitim ortamları, yeni kavramlar, yeni yöntem ve teknikler, yeni müfredatlar, yeni sınavlar ve daha pek çokları. Tüm bunlarla tanışmak, onları etkin kullanmak için yeniliklere ve değişikliklere kolay uyum sağlamak gerekiyor.

3. Dünyayı ve teknolojiyi takip etmeli, uygun olanlarını derslerinde hayata geçirmeli.

Dünyada eğitim eğilimleri neler? Yapılan araştırmalar bizlere neler sunuyor? Dünyanın öbür ucunda alanında çok başarılı bir okulu veya öğretmeni farklı kılan özellikler neler? Tüm bunlar bir tık uzağımızda. Eğitim teknolojisi de son yıllarda en çok gündemde olan konulardan birisi. Teknoloji bize sınırsız imkanlar sunarken,  mevcut sınav sistemiyle ve yetişmesi gereken yoğun müfredatlarla bunlar nasıl bir arada olacak diye düşünebilirsiniz ama farklı olmanın yolu da buradan geçiyor. Bulunduğunuz okula ve hedeflerine uygun olacak şekilde derslerinizi farklılaştırmanın yolları sizin yaratıcılığınıza kalıyor.

4. Öğrencileriyle iyi iletişim kurabilmeli.

İletişim her zaman çok önemliydi, ama bu çağın çocukları için her şeyin önünde geliyor. Empati kurabilen, iletişim kurarken gözlerinin içine bakan, ruhsal durumunu anlayan, onun sadece dersleriyle değil dertleriyle de ilgilenen öğretmenleri öğrenciler her zaman başka bir yere koyuyor.

5. Derslerini tasarlarken farklı özelliklerdeki öğrencileri dikkate almalı.

Öğrencilerin her biri farklı öğrenme stillerine, farklı yeteneklere ve ilgilere sahipler. Tüm bu farklılığa tek tip yöntemle ulaşmak çok zor ve kalıcı değil. Anlatım yöntemi her zaman en kolay ve hazırlaması en az vakit alan yöntem olabilir, ama sonuca baktığımızda dersle ilgilenen az sayıda öğrenci, sınavda elde edilen düşük sonuçları görmek şaşırtıcı olmaz. Fark yaratmak için derslerin içine farklılıklara etki edecek küçük dokunuşlar yapmak önemli.

6. Öğrencilerini birlikte ürün çıkartmaya teşvik etmeli.

Öğrencileri iş hayatına hazırlamak okulun önemli görevlerinden birisi.Bu durumda öğrencilerin günümüz iş hayatında gerekli olacak becerileri okul sıralarında kazanmaları gerekir. Ortak bir ürün oluşturma, öğrencilerin yaratıcılık, birlikte iş yapabilme, problem çözme ve iletişim gibi sayısız beceriyi edinmesini sağlayacaktır. Çok vakit alan bir çalışma olmasına rağmen öğrencilerin gelişimi için bulunmaz bir fırsattır.

7.İnovatif olmalı.

İnovatif öğretmenler değerlerine çok bağlıdır, fark yaratmak isterler, öğretmenliğin dünyayı değiştirmenin bir yolu olduğuna inanırlar, farklı yöntemleri denemekten çekinmezler, yaptığım işi ‘Daha iyi nasıl yapabilirim?’ diye düşünürler.

Tüm bu özelliklere sahip olmak zor gibi görünse de öğretmenlerin  çocukların hayatlarına dokunduğunu ve geleceklerini şekillendirdiklerini düşündüğümüzde bu listeye pek çok yeni özellik eklenebilir.

Günümüz okullarında öğretmen olmak ve Z kuşağı olarak nitelendirilen günümüz öğrencilerine hitap edebilmek için; öğretmenin çok yönlü ve sürekli kendini geliştirebilen, okuyan, araştıran, teknolojiyi iyi derecede kullanabilen ve 21. Yüzyıl Becerilerini kazandırabilen bir donanıma sahip olması gerektiği görünmektedir.

Kalın Sağlıcakla…

maarifim banner
Yavuz Yıldız
Genel Bşk. Yrd. (Teşkilâtlandırma) 1982 yılında Bayburt’ta doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da tamamladı. 2004 yılında Karadeniz Teknik Fakültesi Sınıf öğretmenliği bölümünden mezun oldu. 2004-2012 yılları arasında Bayburt ilinde Sınıf öğretmeni olarak çalıştı. 2012 yılından itibaren Pursaklar ilçesinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. 2018 yılında Gazi Üniversitesi Eğitim Yönetimi bölümünde Yüksek lisansını tamamladı. Halen Ankara’da sınıf öğretmeni olarak görev yapan Yıldız, evli ve iki çocuk babasıdır.
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.